17 Aralık 2009 Perşembe

Calumet



Bilindiği üzere “divanda, dergahta ve bargahta, mecliste ve meydanda sigara içilmeye” şeklinde bir buyrukla sigara yasaklandı. Ben sigara kullanmıyorum ancak yasaklarla da pek aram olmamıştır. Bu yasağa ise ne diyeceğimi bilmiyorum açıkçası. Neyse konumuz bu değil…

Konumuz, yazının başlığında da gördüğünüz gibi “calumet”. “Calumet” nedir hemen söyleyelim. Calumet; Kızılderililerin meşhur barış çubuğunun adıdır. Kızılderili ağabeylerimiz bununla tütün içerler, ancak sanırım bu bildiğimiz tütünlerden biraz farklı hani anlarsınız kafa yapan cinsinden..;)

İçerler içerler sonra da bilge bilge laflar ederlermiş. Hatta öyle bilge laflar ki bunlar, George Washington olsan edemezsin.

Yani iyi ki o günlerde arızalı bir Kızılderili reisi çıkıp da bu calumet denen mereti yasaklamamış. Hatta derim ki; keşke bugün ABD denen ülkeye bu Kızılderili ağabeyler hakim olsaymış. O zaman bırakın Vietnam, Irak vs. vahşetlerinin yaşanmasını ABD Küba’yla bile kanka olur, hatta Fidel amcayla Amerika başkanı olacak Kızılderili abi karşılıklı purodur, calumettir tüttürürlerdi. Bizimkiler de Rize çayı filan yollardı herhalde (oh mis).


Tüttürmek filan demişken Sioux Kabilesi’nden bazı ağabeylerimizin tüttürüp tüttürüp söylediği şu güzel sözlere bir bakalım:

“Kızılderili olmak için Kızılderili kanı taşımak gerekmez. Kızılderili Felsefesiyle yaşamı yorumlamak bizi en safkan Oglala'dan daha Oglala, en katışıksız Şayen'den daha Şayen yapar..

Son ırmak kuruduğunda,

Son ağaç kesildiğinde,

Son balık Tutulduğunda,

İnsanoğlu paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacaktır ..!

Bizler ağaçlara zarar vermek istemeyiz. Ne zaman onları kesmemiz gerekse, önce onlara tütün ikram ederiz. Odunu asla ziyan etmeyiz, lazım olduğu kadar keser, kestiğimizin hepsini kullanırız. Eğer onların hislerini düşünmez ve kesmeden önce tütün ikram etmezsek, ormanın diğer bütün ağaçları gözyaşı dökecektir, bu da bizim kalbimizi yaralar. Mitakuye Oyasin “

Haksız mıymışım, ne kadar güzel değil mi ?
Bu güzel sözler üzerine yazıyı daha fazla uzatmayacağım. Sadece tek ricam bu sözleri okuyun ve bizim memleket için bir düşünün… Vallaha ben birçok sorunu kafamda çözdüm.

O zaman barış için tüttürün gitsin..:)


NOT: Fark ettiniz mi bilmiyorum. Blog’un adresini “yataheya.blogspot.com” şeklinde değiştirdim. “yataheya” Kızılderili dilinde merhaba demektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder