Yine de mutlu olmalıyız. En azından yolumuza devam ediyoruz.
Oynanan oyun hiç içimize sinmese de, zayıf takımlara kaybettiğimiz puanlar aklımızdan bir türlü gitmese de, hala şansımızın olması, sevindirici.
Şu meşhur “spider cam”i yayıncı kuruluşlarımızın doğru yerlerde kullanamadığını düşünüyorum. Ama yine de onun kadrajı başka oluyor. Ondan çıkan görüntülere baktığımızda gerçekler ortaya çıkıyor. Ortadaki bir takım mı yoksa, sadece bir araya toplanmış futbolcular mı? İşte o görüntülerde çok daha iyi anlaşılıyor.
Almanya’ya baktığımızda oyuncuların dizilişleri, pozisyon alışları ve en önemlisi top bir futbolcudayken diğerlerinin ona en azından 2-3 alternatif yaratması; işte takım dediğin bu olsa gerek dedirtiyor insana…
Ve ister istemez imreniyorsun, çünkü pas verecek arkadaşını bulamayıp mecburen(!) geri dönen bir futbolcu yok, bizde olduğu gibi.
Bize gelince, bu futbolla ,bu futbol anlayışıyla Hırvatistan’ı elememiz, artık futbol tabiri haline gelen ”tanrının eli”ne kalıyor.
Daha maç oynanmadan maç kaybedebilen bir teknik direktörümüz var! Bu saatten sonra, kuralar çekilmişken görevine son verilsin demiyorum. Ancak bu oyun ve bu inançsızlıkla Hırvatistan’ı elememiz çok zor.
Önce İnanç Olmalı
İnanmadan yapılan işten başarı beklemek hayal olur. Kimse demesin o taktiksel bir açıklamaydı diye. Öyle olmadığını sahada gezinen futbolculardan gördük.
Hırvatistan maçı öncesi teknik ekibin ilk işi bence psikolojik. Kafada galibiyete inandırmalılar futbolcuları, klişe gelebilir ama 70 milyonun arkalarında olduğunu çok iyi hatırlatmalılar. Tabi bu noktada en büyük görev Oğuz hocaya düşüyor.
Kafalar hazır olduktan sonra, fiziken hazırlanmak bu maç açısından çok daha kolay…
Kazanabiliriz
Karşımızdaki güçlü bir takım olabilir. Biz de en az onlar kadar güçlüyüz; yeter ki oyunumuzu oynayalım.
Hem unutmayalım biz bu adamları 2008’de yendik ve yine yenebiliriz. Öte yandan Hırvatistan bu gruplarda bizim daha önceden 4-1 yendiğimiz Yunanistan’a 2-0 yenildi.
Bütün bunları göz önüne alarak, bizden 2008’in intikamını almak isteyecek Hırvatları yenebileceğimize inanalım.
Son söz: Teknik yönetimden rica ediyorum; Selçuk İnan olmadan ne kadar verimsiz bir orta sahamız olduğunu Almanya maçının 2., Azerbaycan maçının ilk yarısını bir daha izleyerek iyi kavrayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder