30 Ekim 2009 Cuma

Eşitlik

Of ne nutuklar atılmıştır uğrunda… Ona ulaşmayı hedefleyen ideolojiler çıkmış, zaten birçok ideoloji, birçok siyasi hareket insanlara onu vaat etmiştir.

Ancak tam manasıyla bütün insanların eşit olarak yaşadığı bir dönemi tarih kaydetmemiştir. Öyle bir memleket de yoktur zaten. Var diyen varsa bana e-posta atsın…

Bir Müslüman olarak şunu söyleyebilirim sadece Hazreti Peygamber’in yaşadığı dönem, yani “asr-ı saadet” insanlık için bir prototip oluşturabilir. Ama zaten o dönem özel bir dönemdir…

Bunun yanında eşitliği oldukça saçma bulanlar da vardır. Gereksiz diyenler, “Neden eşit olacak mışım ?” ben daha çok çalışırım daha çok çabalarım ve üstünlük sağlarım diyenler de hiç az değildir.

Ancak şu bir gerçek ki, “eşitlik” insanlık için bir ütopya olmayı dün olduğu gibi yarın da sürdürecek diyebiliriz…

Bu noktada George Orwell’in şu enfes sözünü de hatırlatmak gerekir; ''all animals are equal, but some animals are more equal than others''. Yani “bütün hayvanlar eşittir. Ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.”

Bütün bunlar bir kenara, geçen gün belki de her gün gördüğüm bir şeyi çok farklı gördüm. Ben otobüsteydim, cam kenarı bir koltukta oturmuş dışarıyı seyrediyordum. Trafik akmıyordu ve adeta yolun ortasına demir atmıştık, bir yandan da acıkan karnım bir an önce eve ulaşmak istiyordu. İyice kendimi rahatsız hissetmiştim. Sonra yola baktım, diğer araçlara ve içindeki insanlara hepsinin içindeki huzursuzluk yüzlerinden okunuyordu. Adamın biri iyice sinirlenip, direksiyonuna vuruyordu ikide bir. Kadının bir tanesi yelpazesini o kadar hızlı sallıyordu ki görmeliydiniz. Hele o ağlayan çocuk , büyüyünce iyi bir rock vokali olacağına şüphem yok.

Sonra bir şeyi daha fark ettim. Bu insanların kimi benim gibi otobüste, mimi minibüste, kimi Şahin’de kimi ise Mercedes’te oturuyor. Ama durumlar aynı hepsi gidemiyor, hepsi sıkılıyor ve hepsi geriliyor. Birden sosyal sınıf farklarının ortadan kalktığını, bu insanların hepsinin birden aynileştiğini fark ettim. Ve bu aynileşme özellikle hafta içi her gün 18.00 civarı sürekli yaşanıyor.

İşte o an bir ışık çaktı beynimde ve dedim ki ; dünyanın en eşit yeri burası “İstanbul Trafiği”…




NOT: Metrobüs diye bir şey çıkartıp bu eşitliği az da olsa bozan İstanbul Belediyesi’ne teessüflerimizi bildiriyoruz.

ertuğrul akgündüz